ZOR GÜNLER ALFABESİ 1.GÜN
AYTEN’e MEKTUPLAR
-Köpeklerin şaşkınlığı var üzerimde. Eminim onlarda sokakları insansız görünce önce ürktüler sonra sonsuz bir kutlama başladı aralarında. Bugün dünün aynısı Ayten. Dünde yarına çok benziyor biliyorum.
Sen karışma! Biliyorum dediysem biliyorumdur elbet. Kafam karışıyor Ayten, çakralarım bulanıyor , sularıma amansız çamurlar yağıyor. Çoğunluğu salt etten oluşan bir ordunun içindeyim. Ölmekten çıldırasıya korkan ölü bir ordunun içinde. Anlamaya çalışma lütfen. Seni de kaybetmek istemiyorum. Bırak, yaşa gitsin. Önce burundan al nefesi Ayten, sonra ağzından bırak usulca. Korkarsan ölümden hep daha çok hatırla bu pratiği hayat bilsin alacaklı olduğunu, o korksun senden. O orduya bir neferde sen olma lütfen, yalnız bırakma beni. Çok korkuyorum yalnızlıktan ölmekten değil Ayten, yalnızlık ve karanlıktan. Ben bu savaş meydanında ordusuz bir komutanım silahımdaki son kurşun sensin, yalnız bırakma beni…
Penceremin önünde 3 fide var. İkisi soğan biri limon. Limon çok zor baş verir saksıda. Baş vermesede üzülmem açıkcası. Pencere önü limonu olmak bir kere geleceğin yeryüzünde pekte afili olmaz hani. Hele ki benim penceremin önüyse bu, sokağım bunca kana bulanmışken hiç insan kalmamışken. Soğanları düşünme onlara toprak olsa yeter. Sıradan, çok ve çürümeye mahkum ta doğuştan.
Ayten, öyle durma. Uğraş bul kendine, kalk. Yoksa sıkılırsın,sıkılırsan gidersin. Sıkılmak insan için en büyük felakettir bu aralar en son ihtiyaç bu olsa gerek. Yeni bir felaket. Güven bana, duvarlara çiçek çiz istersen ha ? Bana hiç fark etmez duvar duvardır işte, beton. Ha çiçekli ha gri. Sıkılma Ayten.
Daha fazla saksı gerekiyor, çok daha fazla. Balkonuma bitkilerden bir barikat yapacağım, kızma lütfen. Korunmaya ihtiyacım var. Şimdi anlamıyorsun biliyorum ama senin de korunmaya ihtiyacın var merak etme bir gün ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksın. O zaman tanrıya yalvaracaksın işte, ‘Tanrım, lütfen etlerimdeki yaralara çiçekler göm. 200 yıllık bir kaldırım çiçeği sansınlar beni.’ Ya Ayten, bu utancı ne Tanrı ne çiçekler gizleyebilecek ama insan hayatta kalmanın hep bir yolunu bulur, boynuna kadar boka batsanda sende bulacaksın. Balkonda işim bitti sayılır, tüm perdeleri çek lütfen, güneş istemiyorum. Gölgelerle gizli bir anlaşmamız var, ihanet yasak! Çek perdeleri Ayten.
3 saat. Dün 5 saat uyumuştum. Evet bu güzel 2 saat daha kazanç sağladım. Sorgulama Ayten, ne kadar az uyursam o kadar karlıyım bu cehennemde. Açlık ve uyku, ne kadar direnirsem o kadar öndeyim demektir. Alıştır kendini 8saatlik sağlıklı uykun kitaplarda kaldı! Kitapları çok özledim Ayten, bencilliğimden. İnsanın başına ne geliyorsa hasret dahil, hep bencilliğinden. Bana bak Ayten, beni anlamadığını biliyorum deli sanıyorsun besbelli beni. Aynı dili konuşmuyoruz diye sırf. Gördün mü sende herkes gibi bencilsin ama anlayacaksın, zamanla bu alfabeyi kendin oluşturacaksın, kendi acılarından yeni harfler oluşturacaksın. İşte o vakit, aynı dili konuşacağız.
Hoşça kal Ayten, biraz perdeleri açmalıyım.
(1.gün sonu)
Yorumlar
Yorum Gönder